Translate

11 Temmuz 2013 Perşembe

BADANA BOYA İŞLERİ VE TAŞINMA

Sevgili dostlar, Bir süre yazmaya ara verdim. Bu durum yazacak bir şey bulamamamdan değil ama zamanımı internet sitelerinden kiralık ev arayarak geçiriyor olmamdan kaynaklanıyor. Evet, en sonunda taşınıyorum. Şu an oturduğum ev benim için oldukça büyük ve daha da önemlisi boya badana zamanı geldi. Boya, badana işlerini gecen yaz yaptırmayı düşünüyordum ama erteledim. Eşyalı evde bu işlerin ne kadar meşakkatli olduğunu bütün hanımlar bilir. Önce etraftan soruşturulur, komşular kendi ustaları ile anlaşman konusunda ısrar ederler. Birkaç ustayla görüştükten sonra ki bu grup çalışanların başında kendisine usta denilen biri olur mutlaka. Ama işin sonunda siz bu kişinin aslında badana boya ustasından ziyade çekirdekten yetişme marketing uzmanı olduğunu anlarsınız. Neyse, gözünüze kestirdiğiniz ustayı evi göstermek ve anlaşmak üzere mesela saat 09:00 da davet edersiniz, tabi ki o saatte gelmez, öğlene doğru arayıp neler olduğunu, neden gelmediğini öğrenmeye çalışırsınız. Cevap son derece açıktır " abla birkaç küçük işim çıktı, onları hallettim, şimdi geliyorum". Aksam üstü gelir usta, evi gezer, kullanılacak boya miktarını yaklaşık tahmin eder ve malzeme hariç fiyat çıkartır. Beş gün, dört kişi, şu kadar, bu kadarı da avans ödemesi. Yanında getirdiği katalogdan odaların renklerini seçersiniz. Bu noktada bilinmesi gereken şey katalogdan secilen hiçbir rengin duvarda aynı olmayacağıdır. Başlama günü sabah erkenden kalkıp yataklar kapatılır, bir önceki gün yapılan hazırlıklar kontrol edilir ve bekleme süreci başlar. Öğlene doğru usta ve bir adam gelir, eşyalar ortaya toplanıp pis bir naylonla örtülür. Öğle yemeği yenir, çaylar içilir. Kabaran yerlerin kazıma işleri başlar. Diğer iki adam henüz ortada yoktur. Kaç kişinin kaç gün geldiğinin hesabını tutmak lazım, yoksa çalışmayan adamlara para ödersiniz. Kazıma işlemi sırasında havada uçan zerreciklerin neredeyse tamamı üstleri örtülü olan eşyaların içine dolar. Bu nasıl oluyor kimse çözemedi. Bu arada çalışanların dışarıda yemeleri son derece sakıncalı çünkü gidince gelmiyorlar. Anlaşmaya göre beşinci günün sonunda bitmesi gereken işin ancak dörtte üçü tamamlanmıştır. Yapacak bir şey yok, bu eziyet bir kaç gün daha devam eder. Sonra temizlik ve yerleşme. Kolay gelsin. İşte bu nedenle her badana boya zamanı gelince taşınmaya karar veririm. Boş evde her şey daha kolay, temizlik, kabloların ayarlanması, avizelerin takılması, vs. Ancak nakliyat firmalarına hiç değinmiyorum. Onlar en az badana boya işlerini yaptırmak kadar sıkıntılı. Kırılacak eşyalarınızı kesinlikle nakliyecilere teslim etmeyin derim. Diğer taraftan, toparlanırken neden biriktiği belli olmayan bütün fazlalıklar elden çıkartılır. Bir seferinde evdeki eşyaların neredeyse yarısını birilerine vermiştim. Zaten bir eşya iki yıl kullanılmadıysa, artık onu saklamak çok anlamlı değil. İhtiyacı olanlara vermek lazım. Eskiden ev bulmak için sokak sokak dolaşılıp camda asılı ilanlara bakılırdı. Şimdi ise çok yaygın kullanılan üç tane web sitesinden istediğiniz özellikleri tanımlayıp oturduğunuz yerden randevuyla ev görmeye gidebiliyorsunuz. Çok pratik gibi gelse de aslında öyle değil. Öncelikle yayınlanan fotoğraflara pek inanmamak lazım, fotoğrafları çeken kişinin yeteneği sizi ciddi yanıltabilir. Sonra yazılan metrekare bilgileri kesinlikle doğru değil. Ancak daha da önemlisi web sitesinde ilanı verilen ev kiralandıktan sonra yayından kaldırılmıyor. Evi kiraya veren emlakcının bu bilgiyi siteye girmesi lazım ki sistem doğru işlesin, bizler de ona göre ev bakalım değil mi. Bu arayışım ne kadar sürecek bilemiyorum ama en sonunda istediğim evi bulacağım. Bulduğum zaman da ev arama ile ilgili tecrübelerimi sizlerle paylaşacağım. Yakında tekrar görüşmek üzere, sevgiyle kalın.